Tam karşımda, onca kalabalığın içinde duran bir tabut

 

      Bir kahkahadır dostluk, acılara git dercesine,  bir kalp olmaktır dostluk;  hani bir çok arkadaşımız vardır. Ama dost evet dost o çok bambaşka birkaç sıkı dostumuz bize dünyalara bedel gelir. Her mutluluğu her acıyı onlarla paylaşırız. Bazen evimizden, eşimizden, ailemizden daha önce gelir bu dostlarımız işte sen benim için en önemli dostlarımdandın. Biz seninle bir kalp olduk dostum. Öyle bir kalp olduk ki sana bakınca kendimi gördüm. Her konuda tamamen aynı olduğumuz gibi, bazen bir bakış yetti neler hissettiğimizi anlatmamıza, bazen sıcacık bir gülümseme yetti. Belki yüreğimizdeki acıyı paylaşmaktı dostluk, belki üzüldüğümüzde sıcak bir kucaktı, belki de karnımız ağrıyana kadar gülmekti. Bence her şeydi dostluk. Yaşamak, sevmek, öğrenmek…

Hani derdin ya biz ölene kadar DOSTUZ diye, her düştüğünde kaldıracak, hatanda ilk yüzüne haykıracak, sevincinde ortak olacak…

Artık geçen yıllar, anılar, acılar, mutluluklar sana bir şey ifade etmiyorsa ben suçluyum Hoş. Sen benim dostumdun, kardeşimden bile öte bir dost. Sen yine de gittin… Şimdi son dostluğumu sunuyorum sana. Sen artık hissetmesen de beni kalbinde, tüm kalbim seninle..

Tam karşımda, onca kalabalığın içinde duran bir tabut… Aslında o bir ölüm çiçeği taşıyordu. Kan ağlıyorlar sanki. hiç kimse onu götürmeye niyetli değildi. Herkes orada sessizce, kederle dikiliyordu ellerini kavuşturmuş.

Akıtacak daha fazla gözyaşımın olmadığının farkına vardığımda. Sırılsıklam ağlıyordum içimden şimdi. Bana : “ Asla ağlama!” derdin. Bu hayata belli başlı acıları çekmek için geldiğimizi ve onlara karşı güçlü olursak ileriki hayatta mutlu olacağımızı söyler dururdun hep. Şuan acıların en büyüğünü çekiyordum.

Ama olmadı, yapamadım. İçime öyle işlemiştin ki Hala seni bu kadar çok derinden hissederken yanımda olamaman, son yolculuğunda tam karşına durup senin beni görememen… İşte en büyük acım buydu! Sence ne yapmalıydım şuan. Koskoca dünyada sensiz, tek başıma burada durmak…

Tam bunları düşünürken cansız bedenin toprakla kucaklaşmaya başlamıştı. Artık sonsuza kadar gidiyordun. Bu, seni son görüşüm oluyordu. Son anlar… Son bir toprak… Son bir çiçek… Son!

Artık her şey bitmişti. Dualar okunurken ben öylece dona kalmıştım. Hiçbir şey hissetmiyordum. Kanım çekilmişti sanki. Sonra Herkes yavaş yavaş ayrılmaya başladı. Bense hala aynı noktada duruyordum. Sonunda baş başa kalmıştık. Sen ve Ben… Yavaşça mezara yaklaştım. Öylece baktım sana. artık ağlayacak gözyaşım kalmamıştı. Kıpkırmızı gözlerle sana usulca bakmak… Son bir kez daha mezara ağır ağır ayrılmaya başladım mezardan. Ama yalnız gitmiyordum, yanımda yine sen vardın. Hep olacaksın!

Elveda… Dostum

EKREM ERALMAÇ

 

 

Yorumlar

  • Yazının Tarihi: 26 Kasım 2014
  • Yazar: Ekrem Eralmaç
  • Yazarın bu yazısı 6242 defa okundu.
  • Bu Yazıyı Sosyal Medyada Paylaş:
  • Googleda Paylaş
  • Twitterda Paylaş
  • Facebookta Paylaş
Anahtar Kelime:

Bir Yorum Yazın

Başkanlarımız

Image Map

Sosyal Yardımlar

Ziyaretçi Sayacı

3624506